Filiz Sonsuz- Tezhip hat minyatürde kullanılan kâğıtlarda kalmıştık geçen hafta, murakka germekten yani. Özelliği ne bu kâğıtların?
Okan Koparan - Hat, tezhip, minyatür sanatında kullanılan kâğıtların ismi murakkadır. murakka… Çift a ile olunca albüm anlamına geliyor. Kâğıtları şekersiz nişasta yani pişmiş, şekersiz muhallebi ve yumurta akıyla yapıyoruz. Bu kâğıdı yapma işlemini anlatayım size. Kraft kâğıdı var, bilir misiniz? Kese kâğıdı yani. Karft kâğıdını 4 parçaya bölüyoruz. Bu böldüğümüz parçalar bunları bir iki üç dört diyelim. Numara verelim. En küçük kağıdımız 1 numara 2,3,4 diye devam ediyor. Yani 2, 1’in üzerini kapatıyor. 3, 2’nin, 4, 3’ün. Küçükten büyüğe gidiyoruz. Kraft kâğıtlarını topraktan aldığı şekilde suyollarını hesaplayarak dönme paylarını vererek muhallebiyle birbirine yapıştırıyoruz. Şekersiz muhallebiyi, yani nişastayı süzgeçten geçirip tortusu kalmayacak şekilde birbirine yapıştırıyoruz. Sonra herhangi bir ağır gramajlı resim kâğıdını doğal maddelerle boyuyoruz. Bitkileri ve böcekleri, böcekler artık çok kullanılmıyor günümüzde, hem canlıları öldürmeye gerek yok, hem de çok renk çıkmıyor artık. Kimyasal kullanmıyoruz. Sadece bitki kullanıyoruz. Aklınıza gelen her bitki renk verir. Mesela ceviz yaprağı çok güzel bir yeşil verir. Ama onun ömrü kısadır, çünkü güneşte solar. Ya da muhallebi sürerken kâğıda renk elinize bulaşır. Soğan kabuğunu kaynattıktan sonra sarımtırak bir renk verir, kızıla yakın. Cevizle ikisini karıştırdığımızda daha farklı renk verir. Yani minyatür ve tezhip yaparken zeminde ne renk istiyorsak o rengi veren bitkileri kaynatıp suyunu tekneye koyup, havuza kâğıdı üzerine koyuyoruz. İçine yatırıyoruz. Kâğıt durdukça onun rengini alıyor. Sonra bu dört tane kraft kâğıdı yapışmıştı. Onun üzerine boyadığımız kâğıdı da muhallebileyip üzerine arasında hava kalmayacak şekilde yapıştırıyoruz ve beş gün sonra yani beş gün iyidir ama bir hafta çok daha iyidir. Bir hafta sonra tabi biz bu yapıştırma işlemini su kontrastlı su emme tahtta yapıyoruz. Kâğıdı söktüğümüzde en küçük kâğıt demiştim ya 1 numaralı kâğıt, o bir numaralı kâğıt bizim birinci katımız. Asıl kullanacağımız… Yine etrafında kestiğimiz zaman, özetliyorum 4 tane kraft, bir resim kâğıdı. 5 kat kâğıt oluştu. Özelliği kabuk kadar sert ama kâğıt kadar esnek olmasıdır. Bu kâğıdın el yapımı hali… Şimdi niye bu kâğıtla yapılır bu işler? Zaman gelir sıfır numaranın çok daha alt, üç sıfır, dört sıfır, on sıfır fırçalarla iş yaparız.
Filiz Sonsuz- Ördek tüyünden fırçalarla çalışırmış eskiden insanlar.
Okan Koparan - biz samur kıllı fırça kullanıyoruz. Ömrü uzundur çünkü. Tabii o zaman böyle teknoloji yoktu. Yani tasarımcılar böyle fırçalar bulamıyordu. Hat sanatı kamışla yapılır, bambu kamışlarla yazılırdı.
Filiz Sonsuz- Bambu ağacı öyle mi? Eskiden de öyle mi yapılırmış? Ama Türkiye’de çok yetişen bir şey değil.
Okan Koparan - Her zaman bambu kamışlarla yazılır.
Filiz Sonsuz- Tamamen doğal ürünler öyle değil mi? Sentetik hiçbir madde kullanılmıyor.
Okan Koparan - Tamamen doğal ürünler. Adı üstünde, geleneksel sanatlar…
Filiz Sonsuz- çok güzel ya.
Okan Koparan - Uzun süredir yapılan bir sanattır bu. Gelenek hiç bozulmadı. Bu yüzden sanatın ismi de geleneksel sanatlar…
Filiz Sonsuz- Ebru da mesela, eskiden öd özü kullanılıyordu sanırım.
Okan Koparan – Hâlâ var. Başka türlü olmaz. Aslına uygun yapılmayınca, muhtemelen işi hızlandırmak için, sanatın dışına çıkılmış oluyor.
Filiz Sonsuz-Ticari amaç?
Okan Koparan- Ticari amaçlı evet… Mesela iç çamaşırının üzerinde ebru örnekleri var, bence hoş bir durum değil... Bizim eğitim aldığımız hocalarımız tüm branşları en doğru şekilde öğretiyorlar. Her sanat dalında olduğu gibi bizim sanatımızda da zamana ihtiyaç vardır. Belki de tasavvuf burada devreye giriyor. Yapılan işe ve emeğe saygı bağlamında. Kendi işine saygısı olan insanın başka birisinin emeğine ve işine nasıl saygısı olmaz?
Tezhip hat ve minyatür sanatında altın kullanılır. 22 ayar sarı, yeşil, kırmızı ve beyaz altın.
Filiz Sonsuz- Renkler böyle mi sınıflandırılır?
Okan Koparan- Evet dört renkte altın kullanıyoruz. Tabi ki yanında akrilik boya, sulu boya ve guvaş boya kullanıyoruz. Sadece altın kullanılan işler de var. Tasarımın iyi olmasıyla direk bağlantılı… Kötü bir tasarımı sadece altın kullanarak yaptığımızda hayal kırıklıkları yaşayabiliriz ve izleyiciye de yaşattırabiliriz.
Filiz Sonsuz- Ya çok pahalı bir iş bu o zaman?
Okan Koparan- Sanat disiplinleri arasında en pahalı değil. Ama pahalı değil de diyemeyiz. Eklemekte fayda var; sarı yaldızlı renk boya ve varakla karıştırmayalım. Yaprak halindeki altından bahsettim bu 4 renge ayırdığımız altını. Yaprak halindeki altın sayfalarını belirli bir işlemden getirdikten sonra yine başka bir organik madde yardımıyla boya sıvı boya haline getiriyoruz. Maden halini de boya kıvamında getirmek ciddi dikkat ve zaman isteyen bir işlem. Kıvamını tutturmak önemlidir. Aksi takdirde istenilen altın parlaklığı elde edilemez. Eğer altın ezme işlemimiz yolunda gitmişse; eserimizi icra ettiğimiz murakkaya altını fırça yardımıyla süreriz. Maden olduğu için mat bir renkte nüfuz eder kâğıdımıza. Kuruduktan sonra akik taşı ya da istiridye kabuğunu burnumuza sürerek altınladığımız alanda yumuşak hareketlerle gezdiririz. Sadece burun yağı ve saç yağı altını parlatabilir. Hat sanatında da durum farklı değildir. Ağzını kapatabildiğimiz bir kabın içindeki ipeğin ip halinin içine is mürekkebi doldururuz(kıvamı çok ama çok önemli). Kamışımızı düzgün açabilmişsek kaba bandırıp yazma işlemine geçeriz.
Filiz Sonsuz- Kâğıt yapmak kolay bir iş mi?
Okan Koparan-Kabiliyet gerektirdiğini söyleyemem. Birkaç denemeden sonra yapım kurallarına uyulursa herkes murakka yapabilir. Nişasta yardımıyla elde ettiğimiz murakkanın üzerine yumurta akı süreriz. Yumurta akını derin bir kâseye koyduktan sonra asitli taş dediğimiz mermer görünümlü fakat hafif olan taşla yumurtayı çırpmaya başlarız. Taş yumurtaya değdiği andan itibaren yumurta akı değişmeye başlar. Tabiri caizse parçalanır. Aşağı yukarı yarım saat çırptıktan sonra dökülmeyecek şekilde kâseyi eğik pozisyonda bırakırız. Bir müddet sonra üzerinde oluşan kaymağımsı dokuyu aldıktan sonra yüzde yüz pamuk yardımıyla murakkamızın üzerine muntazam bir şekilde süreriz. Çok ağır olmak şartıyla düz bir satıh altına yatırırız.(mermer en doğru örnek) Ortalama altı ay sonra kâğıdı aldığımızda ömrü yüzyıllar olan murakkamızı elde etmiş oluruz. Eserimizi icra etmeye hazırız...
Filiz Sonsuz- Çırpma işleminin belirli bir süresi var mı?
Okan Koparan-Kolunuz yanacak gibi olur, herkesin ağrı eşiği değişiktir ama yarım saat dersek netleştirmiş oluruz.
Filiz Sonsuz- Demek kâğıt 6 ayda yapılabiliyor. Peki, şimdi başka bir şey soracağım. İslamiyet’te yüz çizmek Allah’a şirk koşmak anlamına geldiği için aslında günahtı. Minyatür bu yasağı nasıl deldi?
Okan Koparan-Minyatür bu yasağı delmedi. O bilgi yanlış bir bilgidir. Minyatürlerde her zaman yüz çizilmiştir. Hatta Hz. Muhammed (sav) in dahi yüzü çizilmiştir kompozisyon içerisinde. Fakat nakkaşlar öylesine ulu yüce bir zattın yüzünü çizmeyi saygı olarak uygun görmemişlerdir. Tabi ki minyatür sanatı için sadece Osmanlı dönemini düşünmemeliyiz. Persler gibi ciddi bir hükümdarlık ve ciddi bir minyatür sanatı var. Şahsi fikrim bizden daha iyiler.
Filiz Sonsuz- İlk portresini yaptıran Kanuni’ydi diye hatırlıyorum. Ondan önce sadece peygamberin değil insan yüzü de çizmek hep günah sayıldı. Ama minyatürde bakıyorsunuz hep orta Asyalı bir tip var. Hani ay yüzlü, badem gözlü dediğimiz. Acaba o yasağı böyle mi deldiler diye düşündüm. Hiçbir zaman gerçek yüze birebir benzetmeye çalışmayarak sadece ifadeyi vermeyi amaçlayan bir standart yüz kalıbı uygulandı. Doğru mu düşünüyorum.
Okan Koparan- Çok güzel bir soru sordunuz. Önce minyatür nedir onu konuşalım ve anlayalım. Bir şeyin küçülmüş hali midir? Evet, küçük çizimlerdir hatta büyüteç ister bazı zaman. Her şeyin küçülmüşü değildir. Minyatür sanatında perspektif yoktur, boyut yoktur ama olabilindiğince derinlik vardır. Resim sanatı ustaları 'espas' (valör) derler bu tekniğe. Örneklendirelim, ben şuan seslerimizi kaydettiğiniz cihazı üç boyutlu çizdiğimde siz sadece bize dönük yüzünü görürsünüz ve görsel hafızanın diğer kaçışlarını tamamlar. Ama ben cihazı kuşbakışı (üstten görünüm) çizersem siz cihazın ne olduğunu tamamen görürsünüz. Bir çizim tekniği tam olarak... Osmanlı döneminde rasathane çizimi... Nakkaş rasathanede çalışılan masayı ve üzerindeki kullanılan objeleri minyatür sanatı formlarıyla çizdiğinde her şey netleşmiş olur. Şu bilgiye varabiliriz; sonraki nesillere resmi belge ve bilgi aktarımı... Özüne dönmek gerekirse benim için, bizim ulusumuz için değil, tüm insanlık için... Portre çizimlerine de bu gözle bakarsak soruya daha açık bir cevap vermiş oluruz.
Filiz Sonsuz- Aslında burada bir felsefe var, yani görmediğim şeyi yansıtmam, gördüğüm birebir buradadır demek mi? “Benim eserim değil bu aslında,” demek gibi bir şey mi yani?
Okan Koparan- İsmine ne derseniz deyin neresinden bakarsanız bakın, yaratıcının yarattığını sanatçı tasarım gözüyle görüp, aslına uygun kalarak sitilize etmesidir. Buna stilizasyon diyoruz.(doğadaki herhangi bir şeyin aslına uygun kalarak nüanslı çizimi)
Filiz Sonsuz- Yorum katmıyorum demek gibi bir şey perspektifin olmaması.
Okan Koparan - Egoyu kırabilmek tasavvufun temellerinden birisidir.
DEVAM EDECEK
*Fotoğraftaki desen Okan Koparan’a aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder