SAYGIYLA, SEVGİYLE…
Şiir sever genç bir
arkadaşımız yazdı bu kez saygıyla sevgiyle andığımız şairlerimizden Turgut
Uyar’ı. 18 yaşındaki bu genç delikanlının edebiyat konuşurken gözlerinin
parladığını görmek doğrusu ya ziyadesiyle keyifli bir duygu yaratıyor insanın
içinde. Aynı şairleri okumaktan keyif aldığını öğrenmekse cabası… Sonuçta bir
tarafta elli yaşını aşmış bir kadın, diğer tarafta henüz yolun başındaki genç
bir erkek söz konusu olan. İnsan bir kez daha doğru düşündüğünü görüyor böyle
anlarda. Bir şey sanat olabilmişse eğer bu onun evrenselliğinden ve zamana
meydan okumasından kaynaklanıyor en çok. Yılmaz Sonsuz’a
teşekkürlerimizle…
MUTSUZLUĞUN
BEDENİ İÇİN BİYOGRAFİ KURMA ÇABASI

Onun bahsettiği mutsuzluk sonsuzdur. Dikey ve yataydır. Onun mutsuzluğu mükemmel mutsuzluğudur insan
soyunun. Depresyonda falan değildir. Sadece mutsuzdur. İnsanlar, mutsuzluğu
sebebi olan bir şey sanır. Herkes mutsuzdur aslında. Sadece, Turgut UYAR’ın,
bunu göstermek için nedene ihtiyacı yoktur. İnsanların, sebepsiz mutsuzluğu
anlaması bu kadar uzun sürdüğü için, Büyük Saat’in ilk imza gününe sadece dokuz
kişi katılmıştır.
En nihayetinde
insandır. Sever. Korkar yalnız kalmaktan. Tabii ki mutsuzluk gölgesinde… “Bir biz varız güzel öbürleri hep çirkin”
demek kendi içinde yaşatamadıklarına haykırdığı mutsuzluktur kanımca. Güzel de sevmiştir
ya içinde yaşattığını, şimdi bir otobüs gelir, biner gider onunla
dönmeyecekleri bir yere. Neresi olduğu önemli değildir. Çünkü “bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim
yetsin”dir. Mutsuzluğun içine doğmuş birine sadece elleriyle yetmek demek,
ufacık taştan bir evde, dünyanın tüm umutsuzluğuna direnme gücü demektir.
“Sonsuz
göğün altında
Aşkın aşkla çarpımı
Nedendir bilinmez
Garip bir biçimde
Hep sonsuzdur”
Turgut
UYAR’ın göğe bakma nedeni işte budur.
DURMAYIN
ARKADAŞLAR GÖĞE BAKIN…
YILMAZ
SONSUZ/07.09.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder